Asla yapamadığım şey! Şu an bile blogu açana kadar neredeyse 1 saat geçecek!? Ama açmaya da 1 saat önce karar verdiğimden yine de gelişme olarak görüyorum bunu.
Normalde karar verdiğimden itibaren açana kadar en az 2-3 hafta geçmesi gerekiyordu. Nasıl olur, konusu ne olsun, teması ne olsun, adı ne olsun derken tüm ince detayların içinde kaybolur sonunda da elimde tek şey olurdu; koca bir başlanılamamışlık!
Aslında adımın gözükmediği bir şey yapmak istiyordum daha rahat yazabilmek için ama bunu "alelacele" konuyu uzatmadan dağıtmadan başlamak istediğim için direk Google Hesabından Blog uygulamasına basıverdim. Hala içim rahat değil elbette, bunu yazdıktan sonra bir kenara koyup gözden geçirip öyle paylaşmak istiyorum. Belki yaparım belki yapmam, ancak bu yazı bugün paylaşılacak! O kadar!
Şimdi yazının burasına kadar kendinizden bir şeyi gördüğünüzü biliyorum. Çünkü bu sorun -evet, bu bir sorun- bir çok insanda var. Ben sıkıntımı fark edip çözüm yolları aramaya başladıktan sonra bir çok insan gördüm. Çoğu kişi tarafından mükemmelliyetçilik olarak adlandırılan sorun; içinde mükemmel kelimesi olduğundan kulağa hoş geliyor.
Elbette ortaya konulan şeylerin eksikleri tartışılmalı ve geliştirilmeli, ancak fikir halindeyken çok fazla düşündüğünüzde ortaya çıkmadan onu yok etmiş oluyorsunuz. Ebeveynlerim ben yokken hangi okula gideceğimi düşünselerdi muhtemelen şu anda bu yazıyı yazamıyor olurdum, içinde bulundukları dönem her zaman zor olacak beni dünyaya getirmek için doğru zamanı bekleyeceklerdi. Ve o doğru zaman hiç gelmeyecek. Şimdi ben varım, dünyadayım, kusurlarımla eksiklerimle, benim yapmam gereken ise; elimden gelenin fazlasını yaparak kendimi geliştirmek, bir şeyleri daha iyi yapabilmek.
İlk hedefim ise ertelememeyi öğrenmek!
Bu blogda da bu süreçte öğrendiklerimi ve yaşadıklarımı paylaşacağım...... Sonra.......
Hayır hayır hemen şimdi başlayacağım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder